Kardeş Kıskançlığı

Çocuğunuza Nasıl Yardım Edebilirsiniz?

Kardeş Kıskançlığı

Kardeş Kıskançlığı

Kıskançlık insanın gelişimi düşünüldüğünde hangi yaşta olursa olsun insanın en temel ve baş edilmesi en zor duygularından birisidir.

Kardeş kıskançlıkları birden fazla çocuğu olan her ailede görülür. Çünkü her bir çocuk anne ve babasının ilgisini, sevgisini, zamanını bir başkası ile paylaşmak istemez. Özellikle anne, çocuğun dünyasıdır, en değerli varlığıdır. O’nun sevgisini kaybetme korkusu dayanılmaz bir duygudur. O’nu bir başkası ile paylaşacağını; bir diğer ifadeyle annesinin sevgisini kaybedeceğini öğrenmek ya da paylaşıyor olmak çocuk için acı verici bir durumdur.

Bazı çocuklar kardeş istediklerini  söylerler. Bu durum, anne ve babaları rahatlatır. Ancak, kardeşin doğması ile sorunlar baş göstermeye başlar. Burada öncelikle, çocukların isteklerinin, değişkenlik gösteren bir doğası olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca, çocuklar kardeş kavramını bilmezler. Onlar, aslında kendilerine bir oyun arkadaşı isterler. İstediği zaman oynayabileceği, istemezse evine gönderebileceği, hayatını paylaşmak zorunda olmadığı bir oyun arkadaşı sadece…

Çocuk kardeşi olduktan sonra artık hayatının hiçbir zaman daha önceki gibi olmayacağını görmeye  ve anlamaya başlar.

İlk çocuk , kardeşi olana kadar, anne ve babasının ilgisini, sevgisini tamamen üzerinde hisseder, bunları kimseyle paylaşmadan büyür. Kardeşin dünyaya gelmesi ile beraber kendi üzerinde toplanan bu ilgi ve sevginin azaldığını görür. Çünkü yeni doğan çocuk en azından fiziksel temel ihtiyaçları nedeniyle daha çok zaman ve enerji harcamayı gerektir ki bu durum, büyük olan çocuğun önceden kendisine sunulan zaman, ilgi ve emeğin kısıtlanması ile olur.

Ayrıca, gelen çocuğun cinsiyeti, annenin yükünün azaltılması için büyük çocuğun kreşe başlaması, odasının ayrılması vb. değişiklikler çocuğun hayatında bir çok yeniliğe, çocuk için olumsuz değişikliklere uyum sağlamak zorunda kalmasını sağlar.  Bu durum çocukta uyum sorunarını ortaya çıkartır ki çocuklar, sıradan rutin düzenlerinin bozulmasında bile uyum güçlükleri gösterirler. Çünkü, rutin, bir diğer ifadeyle, bir adım sonrasını bilmek onlara güven verir.

Kardeşler arası yaş farkı ne kadar az ise kıskançlığın şiddeti o derece büyük olur. Çünkü, 3-4 yaş öncesi, anneye duyulan yoğun ilgi dönemidir. Bu dönemde annenin ilgisini paylaşmak zorunda kalan çocuğun kardeşine ve annesine  karşı tepkisi büyük olur.

Kimi zaman küçük kardeşin gelmesiyle beraber, anne ve babaların ilk çocuktan beklentileri artar; daha fazla sorumluluk almaları, başarılı olmaları yönünde baskılar ortaya çıkarken; diğer yandan da, kardeşi ile olan ilişkilerinde uyumlu ve olumlu hatta kardeşi ile ilgili sorumluluklara yardımcı olması beklenir. Olumsuz tutum ve yaklaşımlarından dolayı çoğu zaman suçlanır, cezalandırılır.

Böylece çocuğun, bebeğe karşı hissettiği kızgınlık , kırgınlık, haksızlığa uğradığı duyguları öncelikle anne babasına daha sonra da kardeşine doğru yönelir. Çocuk eğer kendisini dışlanmış, yanlız, sevilmeyen çocuk olarak hissederse kaybettiklerini tekrar kazanmak için bebekleşmeye başlar. Kardeşi gibi bez bağlanmasını isteme, çişini , kakasını beze yapma, biberonla süt içme, annesini emme, bebeksi konuşma; başarısızlıklar, uyumsuz ve hırçın davranışlar, öfke patlamaları, kurallara uymama vb. olumsuz davranışlar ortaya çıkar.

Çocuğunuza Nasıl Yardım Edebilirsiniz?

  • İlk olarak, ,ikinci bir çocuk kararını siz verin, çocuğunuzun doğası gereği isteklerinin değişken olacağını unutmayın!
  • Çocuğun kıskançlığını ortadan kadırmaya ve kardeşini sevdirmeye çalışmak yerine, olumsuz duygularını ifade edebilmesini sağlamalısınız.  “Beni çok yoruyor, bu yüzden bazen ben de ona kızabiliyorum, hiç bir şeyini kendisi yapamadığı için ben yardım etmek zorundayım, bu yüzden çok yoruluyorum, sana eskisi gibi zaman ayıramıyorum ama seni önceden sevdiğimden daha az sevdiğimi düşünme, ben de kardeşim doğduğunda böyle hissetmiştim” vb ifadelerle onun olumsuz duygularını ifade etmesini cesaretlendirin ve  onu anladığınızı gösterin. .
  • “Biricik”liğini O’na hissettirin.. Böylece daha az sevildiğine, ikinci plana itildiğine yönelik düşünceleri  ile başetmesi kolaylaşacaktır. “ Sen benim biricik kzımsın/ oğlumsun, senin annen/ baban olduğum için çok memnunum, iyiki senin gibi bir kızım/ oğlum var” vb. ifadeleri sıkça kullanın. Bu sözlerinizin gerçeliğini ona zaman ayırarak, birlikte oyun oynayarak,keyifli etkinliler yaparak gösterin.

Her ne kadar yenidoğan  daha fazla ilgi ve bakıma ihtiyaç duyuyorsa da, ilk çocuk her zaman anne ve babasının ilgisine daha yoğun ihtiyaç duyar.

Sonuç olarak, çocuğunuzun kardeşini kıskanmasını ortadan kaldıramayacağınızı, onu sevmek zorunda olmadığını unutmayın. Bunların yerine çocuğunuzun kıskançlık duygusunu kontrol altında tutabilmesini kazandırabileceğinizi, her iki çocuğa da zaman ayırmanızın önemli olduğunu, kardeş kavgalarında fiziksel zarar verme olmadıkça araya girmemeniz, dolayısıyla taraf tutmamanız gerektiğini,“sen büyüksün…” ve “sen küçüksün…” kelimeleri ile başlayan ifadeler yerine  tartışmalarda ikisine aynı yaklaşım ve önerileri sunmanız gerektiğini, ergenlik dönemi sonlarında ilişkilerinin daha paylaşımcı ve beklediğiniz kardeş ilişkisine daha yakın olacağını, bunun doğal gelişim sürecinde adım adım çözümleneceğini unutmayınız. Çünkü, kardeş kıskançlığı doğal gelişimsel bir sorundur!

Sözü edilen yaklaşım ve öneriler ile baş edemediğinizi, çocuğunuzun sorunlarının büyüdüğünü gözlemlediğiniz taktirde ise mutlaka bir uzman desteğini ihmal etmeyiniz.

https://madalyonklinik.com/gundem/kardes-kiskancligi/