Diş Hekimi Korkusuna Yeni Çözüm: VR Destekli Terapi ile Koltuğa Güvenle Oturun
Dentofobi, çocukluk anıları ve kontrol kaybı korkusuyla besleniyor. BDT, kademeli maruz bırakma ve VR destekli terapi diş hekimi korkusunu yönetmede etkili; randevu öncesi nefes, gevşeme ve imgeleme teknikleri kaygıyı düşürüyor.

Diş Hekimi Korkusuna Yeni Çözüm: VR Destekli Terapi ile Koltuğa Güvenle Oturun
MEDİCENTERTV.COM / İSTANBUL
Dentofobi nedir, kimi etkiler?
Diş hekimine gitme düşüncesi bile çarpıntı, terleme ve yoğun kaygı yaratıyorsa bunun adı dentofobi. Uzmanlar, bu korkunun yalnızca “üşenme” ya da “nazlanma” olmadığını; çoğu zaman travmatik deneyimler, çocuklukta yaşanmış ağrılı tedaviler ve kontrol kaybı algısından beslendiğini vurguluyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Can Karpat, “Diş hekimi fobisi yaşayanlarda kaygı bozukluğu ve panik atak görülme sıklığı yüksektir. Tedavi ertelendikçe estetik ve sağlık sorunlarının yanı sıra enfeksiyon riski artar.” diyor.
Korkunun kökleri: Çocukluk anıları ve kontrol duygusu
Karpat’a göre dentofobi, zihinde yer etmiş olumsuz sahnelerin yıllar sonra “korku belleği” olarak yeniden canlanmasıyla sürer. Sesi, kokusu ve koltuk pozisyonu gibi tetikleyiciler bu belleği harekete geçirir. “Utanılacağı, ağrı duyulacağı ya da kontrolün kaybedileceği düşüncesi, kaçınmayı besleyen üç temel inançtır.” diyen Karpat, hastanın süreç hakkında doğru bilgilendirilmesi ve güvenliğin görünür kılınmasının korkuyu azaltmada ilk adım olduğunu ekliyor.
Bilimsel yöntemler: BDT, kademeli maruz bırakma ve sanal gerçeklik
Dentofobinin kanıt temelli yönetiminde ilk sırada Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) bulunuyor. Bu yaklaşımda:
-
Olumsuz otomatik düşünceler belirlenir ve işlevsel düşüncelerle yeniden yapılandırılır.
-
Kademeli maruz bırakma ile kişi, tetikleyicilere küçük ve yönetilebilir adımlarla yaklaşır.
-
Nefes, gevşeme ve beden farkındalığı teknikleri fizyolojik alarmı düşürür.
Karpat, teknolojinin bu protokollere güçlü bir destek verdiğini belirterek Sanal Gerçeklik (VR) terapisini şöyle anlatıyor: “VR ile kişi, terapi odasında ‘sanki kliniğe gelmiş’ gibi bekleme alanından tedavi koltuğuna uzanan tüm sahneleri deneyimler. Bu sayede korkunun üzerine kontrollü ve güvenli biçimde gidilir; gerçek randevuda kaygı belirgin şekilde azalır.” Klinik uygulamalarda VR senaryoları; sesler, görüntüler ve prosedür adımları açısından kişiye özel ayarlanabiliyor.
Randevu öncesi uygulanabilecek pratik teknikler
Klinik desteği beklemeden de işe yarayan basit araçlar var:
-
Nefes egzersizi (4-6 tekniği): 4 saniye burundan nefes al, 6 saniye ver; 3–5 dakika sürdür.
-
Kas gevşetme: Çene, omuz ve elleri 5 saniye kasıp 10 saniye gevşet.
-
Olumlu imgeleme: Ağrısız, hızlı ve kontrollü bir seansı gözünde canlandır.
-
Kontrol sinyali: Hekimle önceden “el kaldırınca dur” gibi bir işaret belirle; kontrol duygusu kaygıyı düşürür.
-
Bilişsel kart: “Bu bir tedavi, tehlike değil. Gerekirse ara verebilirim.” gibi cümleleri randevu günü yanına al.
Karpat, “Süreç şeffaflaştıkça ve kişi adım adım ilerledikçe, kaçınma davranışının yerini baş etme becerileri alıyor.” diyor.
Ne zaman profesyonel yardım gerekli?
Şu işaretler, uzman desteği gerektirebilir:
-
Randevuların aylarca-yıllarca ertelenmesi,
-
Günlük yaşamı bozan yoğun fizyolojik belirtiler (çarpıntı, panik),
-
Hızla ilerleyen diş ve diş eti problemleri, tekrarlayan ağrılar,
-
Çocuklarda okul/uyku düzenini bozan şiddetli korku.
Çocuk danışanlarda oyun temelli müdahaleler, ödüllendirici küçük hedefler ve ebeveynin kapsayıcı- açıklayıcı dili tedaviyi kolaylaştırıyor. Karpat, “Korkuyu yok saymak yerine onu adımlara bölmek ve çocuğa seçim alanı tanımak en etkili yaklaşımdır.” mesajını veriyor.