Kadın istihdamı doğum izinleriyle doğrudan ilişkili

Türkiye’de doğum izinlerinin süresi yeniden tartışılırken, dünya genelindeki uygulamalar dikkat çekiyor. İsveç, Bulgaristan ve Güney Kore uzun süreli izinlerle öne çıkarken, Türkiye OECD ortalamasının altında kalıyor.

Kadın istihdamı doğum izinleriyle doğrudan ilişkili

Doğum izni uygulamaları dünya genelinde nasıl? Türkiye hangi noktada?

BİLGE DOKTOR / İSTANBUL

Türkiye’de doğum izinleri kısa, kadın istihdamı düşük: Dünya uygulamaları Türkiye’ye ne söylüyor?

Türkiye’de doğum izni uygulamaları yeniden tartışma gündeminde. Nüfus artış hızının düşmesiyle birlikte hükümet 2025’i "Aile Yılı" ilan ederken, ücretli doğum izninin bir yıla çıkarılması ve ücretsiz izin süresinin uzatılması gibi adımlar gündemde. Ancak OECD verileri, Türkiye’nin doğum izinlerine ayırdığı kamu harcamalarında en alt sıralarda yer aldığını ortaya koyuyor.

Türkiye’de mevcut doğum izni süresi AB ortalamasının altında

Türk iş hukukuna göre kadın çalışanlar doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 16 hafta ücretli izin hakkına sahip. Bu süre Avrupa Birliği ortalaması olan 21,5 ve OECD ortalaması olan 18,5 haftanın gerisinde kalıyor. Erkek çalışanlara ise memuriyette 10 gün, özel sektörde ise yalnızca 5 gün babalık izni veriliyor.

Sabah gazetesine göre yeni düzenlemeler kapsamında bu ayrımın ortadan kaldırılması ve doğum izinlerinin her iki ebeveyn için de uzatılması hedefleniyor. Ancak resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

İsveç, Bulgaristan ve Güney Kore dikkat çekiyor

Dünya genelinde doğum izinleri konusunda en cömert ülkelerin başında İsveç geliyor. İsveç’te ebeveynler toplamda 480 güne kadar doğum izni kullanabiliyor. Bulgaristan’da ise 12 ay çalışmış annelere 58,6 hafta yani 410 gün ücretli izin hakkı tanınıyor.

Güney Kore, doğurganlık oranının düşmesiyle birlikte politikasını tamamen değiştiren ülkelerden biri. Ülkede ücretli doğum izni 18 aya çıkarılmış durumda. Ebeveynlere bu süre boyunca toplamda 22 bin dolar civarında destek sağlanıyor.

ABD, doğum izninde son sırada

Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Amerika Birleşik Devletleri’nde ise federal düzeyde ücretli doğum izni bulunmuyor. Sadece belirli şartlar altında 12 haftalık ücretsiz izin hakkı veriliyor. Ücretsiz izin hakkından yararlanmak için iş yerinde en az 1 yıl çalışmış olmak gerekiyor. Bu nedenle pek çok kadın ve aile, doğum sürecinde gelir kaybıyla karşı karşıya kalıyor.

İngiltere ve Avusturya esnek modeller sunuyor

İngiltere’de annelere 52 haftaya kadar doğum izni tanınıyor ve bu sürenin 39 haftasında maaşın bir kısmı ödeniyor. Babalar ise sadece iki hafta ücretli izin hakkına sahip. Bu durum, eşit ebeveynlik tartışmalarını beraberinde getiriyor.

Avusturya ise her iki ebeveyne doğum izni hakkı tanıyan nadir ülkelerden. Ebeveynler çocuk iki yaşına gelene kadar izni kullanabiliyor ve bu hak işveren tarafından reddedilemiyor. Süre boyunca sosyal güvenlik kapsamında çeşitli ödenekler sağlanıyor.

Nüfus Planlama Kurulu’nun odak noktası: Doğurganlık düşüşü

Türkiye’de doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 çocukken 2023’te 1,51’e geriledi. Nüfusun dengede kalması için gereken minimum oran 2,1 olarak kabul ediliyor. Bu düşüşe karşılık olarak kurulan Nüfus Planlama Kurulu, doğum yardımı, kreş destekleri ve esnek çalışma modelleri gibi birçok çözümü masaya yatırıyor.

Kadın istihdamı doğum izinleriyle doğrudan ilişkili

Dünya Bankası verilerine göre 2024’te Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36 seviyesinde. AB ortalaması ise yüzde 52. Uzmanlar, doğum sonrası kadınların iş hayatına geri dönüşünü kolaylaştıracak izin ve destek sistemlerinin, yalnızca aileleri değil, ülke ekonomilerini de olumlu etkilediğini belirtiyor.

www.bilgedoktor.com